Kalabak’tan Tekir’e Bir Su Yolculuğu
Türkiye’yi gezerken çoğu zaman gözümüz tarihi yapılarda, doğa harikalarında ya da yöresel yemeklerde oluyor. Oysa bir şehrin kimliğini anlamanın en saf yollarından biri de suyu. Anadolu’nun dört bir yanında farklı kaynaklardan çıkan doğal sular, sadece susuzluğumuzu gidermiyor; aynı zamanda sağlığımıza da katkı sağlıyor.
Eskişehir'i gezmek için nereden başlamalı
🏔 Eskişehir’in İncisi: Kalabak Suyu
Eskişehir’de adını sıkça duyduğumuz Kalabak Suyu, Türkiye’nin en sağlıklı doğal kaynak sularından biri. Hikâyesi de oldukça ilginç: 1936 yılında Atatürk, Eskişehir ziyaretinde kendisine ikram edilen suyun tadını beğenmez. Bunun üzerine şehre yeni bir su kaynağı bulunması talimatı verir. Yapılan araştırmalar sonucunda Türkmen Dağı’nın kuzey yamacında, Kalabak köyü yakınlarındaki kaynak keşfedilir ve böylece bugün Eskişehir’in simgesi haline gelen Kalabak Suyu ortaya çıkar.
Yüksek oksijen oranı ve içim kolaylığı ile bilinen Kalabak, Eskişehirliler için sadece bir su değil; neredeyse şehrin kimliğinin bir parçası.
🌲 Niğde’nin Dağlarından: Tekir Suyu
Türkiye’de en sağlıklı sular sıralamasında Kalabak’ın yanında adı geçen bir diğer kaynak da Tekir Suyu. Niğde’den çıkan Tekir, yüksek pH değeri ve doğal yapısıyla sağlıklı su arayışında olanların tercihleri arasında. Adana Tekir Yaylası’ndan şişelenen bu su, özellikle yaz aylarında serinletici bir yol arkadaşı.
Niğde denince akla gelen ilk şey nedir?
🔬 pH Değeri Yüksek Sular
Eğer su içerken sağlığını da düşünenlerdenseniz, pH değeri önemli bir kriter. Türkiye’de yüksek pH değeri ile bilinen bazı doğal sular şunlar:
-
Tekir (Adana Tekir Yaylası) – pH 8.21
-
Fuska (Sakarya Hendek) – pH 8.09
-
Hayat (Sapanca) – pH 8.15
-
Saka (Kaz Dağları) – pH 7.46
Bu değerler, suların asidik değil, alkali özellik taşıdığını ve bu yönüyle sağlığa katkı sağladığını gösteriyor.
🚶♂️ Su İzinde Bir Gezi
Kalabak’ı Eskişehir’de, Tekir’i Adana-Niğde hattında tadarken aslında sadece bir bardak su içmiş olmuyorsunuz. Yüzlerce yıllık dağların süzgecinden geçen, toprağın altından bize ulaşan bu sular, Anadolu’nun doğal zenginliğinin de bir parçası. Bir gezi rotası oluştururken bu kaynaklara uğramak, hem ruhu hem bedeni dinlendiren bir deneyim olabilir.
0 yorum:
Yorum Gönder